Blog

Eşiniz Sizi Anlamıyor mu, Yoksa Siz Anlatamıyor musunuz?

“Ben anlatıyorum ama o hiç anlamıyor.”
Bu cümle çift terapilerinde en sık duyduğumuz cümlelerden biridir.
Fakat bazen sorun anlatmakta değil, anlatılmak istenenin nasıl duyulduğundadır.
Evlilikte ya da uzun süreli ilişkilerde “beni anlamıyor” hissi, çoğu zaman iletişim kopukluğundan değil, duygusal temassızlıktan kaynaklanır.


Anlaşılmamak Hissi Nereden Gelir?

Birçok insan, eşinin onu anlamadığını düşündüğünde aslında “görülmediğini” hisseder.
Çünkü anlaşılmak, sadece kelimelerin değil duygunun görülmesi demektir.
Küçük bir örnek:
Bir eş “bugün çok yoruldum” dediğinde bazen gerçekten “yardım et” demek ister.
Ama karşısındaki bunu “şikâyet ediyor” gibi duyarsa, aralarındaki mesafe büyür.

Psikodinamik olarak bu fark, yansıtmalı özdeşim (projective identification) süreciyle ilgilidir.
Kişi kendi duygusunu karşısındakine iletir ama o duygu bazen karşı tarafın savunmalarıyla bambaşka bir biçimde algılanır.
Sonuçta: “Ben söyledim, o anlamadı.” olur.


İletişimi Zorlaştıran Gizli Dinamikler

Eşler arasındaki iletişimi zorlaştıran şey genellikle “ne söylendiği” değil, nasıl söylendiği ve hangi duyguyla söylendiğidir.
İşte iletişimi tıkayan bazı görünmez dinamikler:

  • Savunmacı iletişim: Eleştiriyi tehdit gibi algılayıp hemen karşı atağa geçmek.
  • Zihin okuma: “Zaten ne düşündüğünü biliyorum.” diyerek diyaloğu kapatmak.
  • Duyguyu bastırmak: “Kırıldım” demek yerine sessizleşmek.
  • Onay beklemek: Her cümlenin kabul görmesini istemek, karşılıklı gerilim yaratır.
  • Aktarım: Geçmişte duyulmamış olmanın acısı bugünkü ilişkiye taşınır.

Bu döngüde iki taraf da duyulmadığını hisseder — çünkü aslında kimse gerçekte “duymamaktadır”, sadece cevap hazırlamaktadır.


Anlaşılmak İçin Önce Anlamak

İletişim, karşılıklı olarak duygusal bir alan yaratmayı gerektirir.
Eşinizi anlamak, kendinizi inkâr etmek değil; onun duygusal dünyasına kısa bir yolculuk yapmaktır.
Çünkü çoğu zaman insanlar duyulduklarında değişir, ikna edildiklerinde değil.

Eğer karşınızdaki sizi anlamıyorsa şu sorularla başlamak işe yarar:

  • Ben kendimi açık bir şekilde mi ifade ediyorum, yoksa imalarda mı kalıyorum?
  • Duygumu paylaşmak yerine suçluyor muyum?
  • Söylediklerimi hangi tonla söylüyorum?

Bu farkındalık, ilişkideki diyalog kapısını yeniden açar.


Sağlıklı İletişim İçin Küçük Ama Etkili Adımlar

1. “Sen” dili yerine “Ben” dili

“Sen beni hiç anlamıyorsun.” yerine
👉 “Anlaşılmadığımı hissediyorum.” deyin.
Bu ifade, savunmayı değil empatiyi çağırır.

2. Anlamaya çalışın, çözmeye değil

Eşinizin duygusunu hemen “mantıklı bir çözümle” karşılamayın.
Çoğu zaman ihtiyaç, çözüm değil duygusal onaydır.

3. Kırılganlığınızı paylaşın

Kırılganlık zayıflık değil, samimiyet göstergesidir.
“Beni üzüyorsun” yerine “Üzüldüm.” demek, ilişkinin yönünü değiştirir.

4. Profesyonel destek alın

Bazen iletişim dili, çocuklukta öğrenilmiş savunmalarla örülüdür.
Bu nedenle her tartışma aynı döngüde seyreder.
Aile ve çift terapisi, bu kalıpları fark etmenize ve yeniden inşa etmenize yardımcı olur.


Birini anlamak, onunla aynı fikirde olmak değil; onu duymaya istekli olmaktır.

Eğer eşinizle konuşmak her defasında gerginliğe, sessizliğe veya yanlış anlaşılmalara dönüşüyorsa,
bu durum çözülmez değildir.
Doğru bir iletişim diliyle, anlaşılmadığınızı değil, paylaşıldığınızı hissettiğiniz bir ilişki mümkündür.

📞 Profesyonel destek için randevu alın:
Fatma Bostan Psikoloji – Aile ve Çift Danışmanlığı
📍 Üsküdar, İstanbul
📞 0542 271 1787

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir